ABD Başkanı Donald Trump liderliğindeki yönetim, Uluslararası Ceza Mahkemesi üzerinde beklemede olan soruşturmaları sonlandırması ve kurucu yasasını değiştirmesi yönünde baskıyı artırıyor.

Reuters'ın adı açıklanmayan bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, ABD hükümeti Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne, Mahkeme'nin kurucu anlaşması olan Roma Statüsü'nü, Başkan Donald Trump ve üst düzey yönetim üyelerinin soruşturulmasını engelleyecek şekilde değiştirmediği sürece yeni yaptırımlarla tehdit etti.

Trump yönetiminin talepleri arasında, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrailli politikacılara yönelik Gazze savaşı soruşturmalarını durdurması ve ABD birliklerinin Afganistan'da işlediği olası savaş suçlarına ilişkin soruşturmayı sonlandırması da bulunuyor.

Adı açıklanmayan bir Trump yönetimi yetkilisi Reuters'a verdiği demeçte, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin bu taleplere uymaması halinde, Mahkeme personeline ve hatta bizzat Mahkeme'nin kendisine yönelik daha fazla yaptırımla karşılaşabileceğini belirtti.

Uluslararası Ceza Mahkemesi baskı altında

Güney Afrika, Filistinliler için vize muafiyetini iptal etti
Güney Afrika, Filistinliler için vize muafiyetini iptal etti
İçeriği Görüntüle

ABD ve İsrail, Roma Statüsü'nün imzacısı değiller. Ancak Trump yönetimi, Şubat ayından bu yana Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı, iki yardımcısı, altı yargıç, Filistin'deki BM özel raportörü ve üç Filistinli sivil toplum kuruluşu da dahil olmak üzere Mahkeme'nin kilit isimlerine karşı mali ve vize yaptırımları uygulamaya başlamıştı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi yargıçları şu anda İsrail'in Filistin davasındaki yargı yetkisine ilişkin itirazını inceliyor. Ayrıca, İsrail tarafından 17 Kasım'da sunulan ayrı bir şikayetle, savcının tarafsızlık eksikliği gerekçesiyle görevden alınması talep ediliyor.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Karim Khan, iddialara yönelik BM liderliğindeki bir soruşturma sonuçlanana kadar Mayıs ayından bu yana isteğe bağlı izinli sayılıyor ve suçlamaları şiddetle reddediyor.

Gazze'deki savaşın Birleşmiş Milletler, akademisyenler ve tarihçiler tarafından soykırım olarak tanındığı bir dönemde gelen bu ültimatom, Mahkeme'nin karşı karşıya olduğu benzeri görülmemiş tehditlerin boyutunu gözler önüne seriyor.

Daily Ummah