Gazze’deki insani krize ve yıllardır süregelen ablukaya karşı küresel sivil toplum yeniden harekete geçiyor. Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen misyonların ardından çıtayı yükselten Global Sumud Filosu, 2026 baharı için hazırladığı devasa planın detaylarını kamuoyuyla paylaştı.
Dublin’de düzenlenen Freedom Flotilla Koalisyonu toplantılarının ardından netleşen takvime göre, 2026 yılı Filistin dayanışmasında bir dönüm noktası olmayı hedefliyor.
Tarihin en geniş katılımlı deniz misyonu
Global Sumud Filosu tarafından yapılan açıklamada, 2026 ilkbahar misyonunun bugüne kadar planlanmış en kapsamlı sivil deniz girişimi olduğu vurgulandı. 100’ü aşkın ülkeden 3 binden fazla gönüllünün yer alacağı projede en az 100 geminin koordineli bir şekilde hareket etmesi planlanıyor. Katılımcılar arasında aktivistlerin yanı sıra parlamenterler, hukukçular ve sanatçılar da bulunuyor.
Sadece yardım değil, "caydırıcı sivil varlık"
Misyonun temel hedefi sadece gıda ve ilaç gibi acil ihtiyaçları ulaştırmakla sınırlı değil. Global Sumud Filosu, sahadaki varlığıyla şu amaçları güdüyor:
-
Fiili sivil itiraz: Ablukayı barışçıl ama kararlı bir şekilde delerek uluslararası hukuk nezdinde deniz koridoru açılmasını sağlamak.
-
Silahsız sivil koruyucular: Sahada görev yapacak eğitimli gönüllülerle, Filistinli topluluklara yönelik ihlalleri belgelemek ve saldırılara karşı caydırıcı bir şemsiye oluşturmak.
-
Yeniden inşa desteği: Yıkılan okullar, hastaneler ve konutların yeniden inşasının ilk aşamalarına teknik ve fiziksel destek vermek.
1.000 sağlık çalışanıyla özel tıbbi filo
Bu misyonun en dikkat çekici ayaklarından birini ise "Tıbbi Filo" oluşturuyor. 1.000’den fazla doktor, hemşire ve sağlık profesyonelinin görev alacağı özel bir bölüm, Gazze’nin çökmüş durumdaki sağlık sistemine doğrudan müdahale ve yerinde tıbbi destek sunmayı amaçlıyor.
Uluslararası topluma "sorumluluk" çağrısı
Global Sumud Filosu yetkilileri, Birleşmiş Milletler ve devletler üstü kurumların Gazze konusunda somut bir çözüm üretemediğini belirterek; "Sivil toplum, hukuki ve ahlaki sorumluluğu fiilen üstlenmek zorundadır," açıklamasında bulundu.
Misyonun çıkış limanları, rotaları ve güvenlik protokolleri önümüzdeki aylarda aşamalı olarak duyurulacak. 2025’te gerçekleştirilen ve İsrail’in müdahalesiyle karşılaşan önceki girişimlerin ardından, 2026 misyonunun çok daha geniş bir uluslararası koruma ve diplomatik baskı eşliğinde yola çıkması bekleniyor.