Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi, ülkenin artan dış borçlarını hafifletmek amacıyla Kızıldeniz kıyısındaki Ras Shukeir bölgesinde 174 kilometrekarelik bir araziyi İslami tahvil (sukuk) olarak kullanmak üzere Maliye Bakanlığı'na devretti. Bu karar, kamuoyunda tartışma yaratırken, devlet varlıklarının satışı ve ulusal güvenlik konularında ciddi endişelere yol açtı.
Sukuk, Şeriat kurallarına uygun olarak yapılandırılmış finansal sertifikalardır ve faiz yerine varlık veya yatırım projelerine ortaklık sağlar. Ancak, bu tahvil ihracının yeterli gelir sağlamayabileceği endişesi giderek büyüyor. Bir ekonomi profesörü, "Bu tür anlaşmalar döviz getirisi sağlasa bile, hükümet ülkenin varlıklarını ve topraklarını geçici bir rahatlama için veriyor." şeklinde uyarıda bulundu.
Mısır Devrimci Konseyi gibi muhalif gruplar, bu adımın ülkenin stratejik ve ekonomik değerini tehlikeye attığını savunuyor. İstanbul merkezli grup, "Mısır'ın sukuk borcunu ödeyememesi durumunda, bu toprakların elden çıkması ihtimali var." diyerek hükümetin ekonomik politikalarını eleştirdi.
Ulusal güvenlik açısından da endişeler var. Emekli bir üst düzey ordu subayı, Kızıldeniz kıyısındaki Ras Shukeir bölgesinin stratejik önemine dikkat çekerek, "Bölgedeki kontrol, Mısır'ın enerji güvenliğini tehlikeye atabilir ve ülkeyi daha geniş bölgesel mücadeleye sürükleyebilir." dedi
Mısır'ın dış borcu yaklaşık 155 milyar dolar seviyesinde ve mevcut mali yıl sona ermeden önce bu borcun yaklaşık 60.8 milyar dolarını ödemesi gerekiyor. Bu bağlamda, hükümetin varlıkları nakit gelire dönüştürme politikası, ekonomik bağımsızlık kaybı ve dış politikadaki bağımlılık risklerini beraberinde getiriyor.
