Filistin konusunda siyasi kılıçlar çekildi
Mamdani, kampanyası boyunca Filistin-İsrail çatışmasına ilişkin çok eleştirel ve Filistin yanlısı duruşuyla gündemin merkezine oturdu.
-
İsrail'e sert eleştiriler: Mamdani, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini "soykırım" olarak nitelendirdi ve Filistin'deki işgalin ve adaletsizliğin derhal sona ermesi gerektiğini savundu. Boykot, Geri Çekilme ve Yaptırımlar (BDS) hareketine verdiği destek de tartışmaları alevlendiren önemli bir unsur oldu.
-
Hamas tartışması: Rakipleri ve İsrail yanlısı gruplar tarafından "terörist sempatizanı" yaftasıyla hedef alınmasına rağmen, Mamdani kamuoyu önünde 7 Ekim saldırılarını "korkunç bir savaş suçu" olarak kınadığını belirtti. Ancak, Hamas'ın silah bırakıp bırakmaması gerektiği sorusuna "Bu konuda gerçekten bir görüşüm yok" şeklindeki yoruma açık yanıtı, kendisine yönelik "Hamas yanlısı" suçlamalarının ana dayanağı oldu. Mamdani'nin asıl odağı, Hamas'ı desteklemekten ziyade, İsrail politikalarına karşı durmak ve Filistinlilere yönelik adaletsizliğin sona ermesi çağrısı oldu.
İslamofobiye karşı bir duruş
Seçim sürecinin en dikkat çekici yönlerinden biri, Mamdani'nin Müslüman kimliği üzerinden maruz kaldığı yoğun saldırılar oldu.
-
Saldırı ve savunma: Rakipleri, onu "cihatçı aday" veya "komünist deli" gibi ifadelerle hedef alarak sınır dışı edilmesini talep etti. Bu saldırılara yanıt olarak Mamdani, İslamofobiyi güçlü bir şekilde kınayan ve Müslüman kimliğini gururla sahiplenen konuşmalar yaptı.
-
"Özür dilemeyi reddediyorum": Kendisini Şii Müslüman olarak tanımlayan Mamdani, "Müslümanım. Demokrat bir sosyalistim. Bunlar için özür dilemeyi reddediyorum." sözleriyle net bir mesaj verdi. Ayrıca, "Artık New York, İslamofobiyi kullanarak bir seçim kazanabileceğiniz bir şehir olmayacak." diyerek, 11 Eylül sonrasında maruz kaldıkları ayrımcılığa karşı New York Müslüman toplumu için "gölgede kalmak" yerine "ışıkta kendilerini bulmaları" gerektiği çağrısında bulundu.
Sosyal adalet ve sığınak şehir sözü
Mamdani, sosyalist kimliğine uygun olarak New York'ta radikal sosyal reformlar vaat ediyor. LGBT bireylere yönelik planları bu vaatlerin başında geliyor. Başkan Donald Trump yönetiminin aksine, Mamdani, sapkın LGBT bireylere New York'ta "bakım, fırsat ve koruma sağlama" planı olduğunu ve kentin bu kişiler için "sığınak" olması gerektiğini açıkça belirtti.
Zohran Mamdani'nin bu tarihi zaferi, ABD siyasetinde hem kimlik hem de ideoloji temelinde kutuplaşmanın derinleştiği bir döneme işaret ediyor.

