Lübnan, Hizbullah'ın silahlarının bırakılması konusundaki hükümet kararının ardından derin bir siyasi krizin eşiğine geldi. Hizbullah lideri Naim Kasım, hükümeti “ülkeyi İsrail'e teslim etmekle” suçlayarak, silahlarını bırakmayacaklarını ve gerektiğinde savaşacaklarını duyurdu. Kasım, “Direniş, saldırı ve işgal devam ettiği sürece silahlarını teslim etmeyecek. Bu projeye karşı mücadele edeceğiz, ne olursa olsun.” dedi.
Cumhurbaşkanı Michel Aoun, iç savaş tehditlerini “haksız” olarak nitelendirirken, Parlamento Başkanı Nabih Berri de “iç barışa yönelik bir tehdit yok” açıklamasında bulundu. Ancak, Hizbullah'a yakın kaynaklar, bu sert söylemlerin arkasında daha derin mesajlar olduğunu belirtiyor.
Hizbullah, silah bırakma konusunu müzakere etmeye açık olduklarını, ancak bunun için İsrail’in çekilmesi ve saldırıların sona ermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, topluluklarının köşeye sıkıştığını hissettiklerini ve zorlanmaları durumunda silahlarını bırakmaktansa silahlı kalmayı tercih edeceklerini ifade ettiler.
Başbakan Navaf Salam, uluslararası toplumun baskısıyla, özellikle Fransa’nın aracılığıyla, Hizbullah'ın silahlarının bırakılmasını öngören bir planı kabul etmeye çalıştı. Ancak, bu plan, hükümet içinde ciddi bir bölünmeye yol açtı. Şii bakanların toplantıdan çekilmesiyle hükümet, ABD önerisini kabul etti ve bu durum Hezbollah’ın öfkesine neden oldu.
Hizbullah, hükümetin kararını “ağır bir günah” olarak tanımlayarak, bu adımın “direniş silahını” elinden alacağını belirtti. Ayrıca, hükümetin bu kararı almasının sonuçlarını anlamadığını savundu.
Askeri kaynaklar, ordunun sivil barışı koruma görevini üstlenmekte zorlandığını ve bu durumun iç çatışmalara yol açabileceği uyarısında bulundu. Hükümetin aldığı bu karar, Lübnan’da siyasi bir krizi derinleştirirken, uluslararası alanda da dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, Lübnan’daki bu silah bırakma krizi, hem iç dinamikleri hem de bölgesel güvenliği etkileyen önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Hizbullah'ın direniş hakkını savunması ve hükümetin uluslararası baskılara boyun eğmesi, ülkede yeni gerilimlere yol açabilir.
