İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Ekim ayında imzalanan ateşkes anlaşmasının şartlarına rağmen, işgalci İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmeyeceğini duyurdu. Katz’ın açıklamaları, Trump’ın barış planı çerçevesinde öngörülen "ikinci aşamaya" geçilse dahi Gazze içinde geniş bir güvenlik bölgesi muhafaza edileceğini teyit etti.
"Gazze'den asla tamamen çıkmayacağız"
Makor Rishon gazetesinin düzenlediği bir konferansta konuşan Katz, Gazze'nin geleceğine dair mesajlar verdi. İsrail’in bölgedeki varlığını "koruma" amaçlı olarak nitelendiren Katz, "Gazze'nin derinliklerindeyiz ve Gazze'nin tamamını asla terk etmeyeceğiz. Orada bir güvenlik alanı oluşturacağız" ifadelerini kullandı.
Yerleşim birimleri geri mi dönüyor?
Bakan Katz’ın en dikkat çekici açıklaması ise Gazze'nin kuzeyine yönelik planları oldu. 20 yıl önce tahliye edilen Yahudi yerleşim birimlerinin yerine "Nahal" (askeri-sivil karma birlikler) karakolları kurulacağını belirten Katz, bu hamlenin güvenlik gerekçesiyle yapılacağını savundu. Ancak "Nahal" birimlerinin tarihsel olarak yeni yerleşim yerlerinin inşasında öncü rol oynaması, uluslararası kamuoyunda "Gazzeyi yeniden kolonileştirme" hamlesi olarak yorumlandı.
ABD’li yetkililerin tepkisi üzerine Katz, daha sonra bir açıklama yaparak bu birimlerin "sadece güvenlik amaçlı" konuşlandırılacağını iddia etse de, Batı Şeria’daki yasadışı Beit El yerleşimindeki 1.200 yeni konutun onay töreninde yaptığı konuşma asıl niyetini ortaya koydu. Katz, "Netanyahu hükümeti bir yerleşim hükümetidir. Pratik egemenlik çağındayız" diyerek yayılmacı politikaların sinyalini verdi.
Ateşkes ihlalleri ve insani bilanço
Ateşkes anlaşması, işgalci İsrail ordusunun bölgeden tamamen çekilmesini ve sivil yerleşimlerin kurulmamasını şart koşmasına rağmen, sahadaki veriler anlaşmanın kırılganlığını gözler önüne seriyor. Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre:
-
11 Ekim'den bu yana: 406 Filistinli şehit oldu, 1.118 kişi yaralandı.
-
7 Ekim 2023'ten bu yana: Toplam can kaybı 70.942'ye, yaralı sayısı ise 171.195'e ulaştı.
İsrailli insan hakları örgütü B'Tselem ise Gazze’nin %58’inin İsrail kontrolünde kaldığını ve net bir şekilde işaretlenmeyen "sarı hat" nedeniyle sivillerin hedef alınmaya devam ettiğini bildirdi. Yaklaşık 1 milyon insanın yaşanamaz koşullarda dar bir alana sıkıştığı vurgulanıyor.
BM ve uluslararası hukuk mercileri, işgal altındaki topraklarda kurulan yerleşim birimlerini yasa dışı kabul ediyor. Roma Statüsü uyarınca, işgalci bir gücün kendi sivil nüfusunu işgal altındaki bölgeye nakletmesi "savaş suçu" olarak tanımlanıyor.
