İsrail'in tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Somaliland (Arz-ı Somal) yönetimini resmen tanıması, bölgedeki dengeleri derinden sarstı. Al Arabiya'nın analizine göre bu diplomatik hamle, sadece yeni bir müttefik kazanma çabası değil, arkasında çok katmanlı stratejik ve demografik planlar barındıran tehlikeli bir yol haritasının parçası.
Gazzeliler için "sürgün yeri" planı
Analizde yer alan iddialara göre Tel Aviv yönetiminin öncelikli gizli ajandası, Gazze Şeridi'ndeki "demografik sorunu" çözmek. İsrail'in, savaş nedeniyle yerinden edilen Gazzelileri "gönüllü göç" adı altında Somaliland'a tehcir etmeyi planladığı ve bu bölgeyi Filistinliler için alternatif bir yerleşim alanı olarak kurguladığı öne sürülüyor.
Kızıldeniz'de stratejik hakimiyet
Planın ikinci ve en kritik ayağı ise askeri hakimiyet. Afrika Boynuzu'ndaki bu hamleyle İsrail, dünya ticaretinin can damarı olan Babü'l Mendep Boğazı'nda kalıcı bir "ayak izi" oluşturmayı hedefliyor. Somaliland ile kurulan ilişki sayesinde İsrail'in, Kızıldeniz'in girişini kontrol altına alarak hem deniz ticaretini güvenceye almak hem de Yemen'deki Husilere karşı stratejik bir askeri üs elde etmek istediği belirtiliyor.