Yeni bir rapor, Gazze'de iki yıl süren soykırım eylemleri sırasında 25 farklı ülkenin İsrail'e ham petrol ve rafine edilmiş petrol ürünleri sağladığını ortaya koydu. Oil Change International tarafından yayınlanan güncel raporda, 1 Kasım 2023 ile 1 Ekim 2025 tarihleri arasında İsrail'e ulaştırılan, yaklaşık 21,2 milyon ton ağırlığında 323 farklı sevkiyat incelendi.
Ham petrol akışında hazar bölgesi liderliği
Rapora göre, incelenen sevkiyatların 171'i, 17,9 milyon ton ham petrol taşıyordu. Bu ham petrolün yaklaşık yüzde 70'inin kaynağını Azerbaycan ve Kazakistan oluşturdu.
-
Azerbaycan ham petrolü, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattı aracılığıyla ulaştırılıyor. Taşınan tüm petrolün "Azeri BTC" olarak tanımlandığını belirtiyor.
-
Benzer şekilde, Kazak ham petrolü de Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu (CPC) üzerinden Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki Novorossiysk yakınlarına ihraç ediliyor ve çıkış ülkesi olarak Rusya olarak listeleniyor.
Rafine ürünler ve ABD'den askeri yakıt
Raporda ayrıca, aynı dönemde 17 ülkenin İsrail'e yaklaşık 3,3 milyon ton ağırlığında 152 sevkiyat rafine petrol ürünü gönderdiği belirlendi. Bu rafine ürün sevkiyatlarının yüzde 45'i yine Rusya'dan geldi.
Amerika Birleşik Devletleri'nin de bu süreçte önemli katkısı oldu. Raporda, ABD'nin askeri uçaklar için kullanılan bir jet yakıtı karışımı olan 360.000 ton JP-8 taşıyan dokuz sevkiyat ile Teksas'taki Valero’nun Bill Greehey Rafinerisi'nden iki dizel sevkiyatı gönderdiği kaydedildi.
Brezilya'dan dolaylı sevkiyat
Afganistan kıtasından da sevkiyatların kaydedildiği raporda, Brezilya'dan İsrail'e doğrudan dört sevkiyat izlendi. Ancak, Brezilya Ulusal Petrol İşçileri Federasyonu (FNP) üyeleri, Brezilya'dan İsrail'e ham petrol ihracatındaki belirgin düşüşün, sevkiyatların İtalya'daki yabancı rafinerilere yönlendirilmesinden kaynaklanabileceğini öne sürdü. Özellikle Sardinya'daki Sarroch rafinerisine yapılan teslimatlardaki artışın, bu rafineriden İsrail'e ihraç edilen rafine ürünlerdeki yükselişle çakışması bu iddiaları güçlendiriyor.
Uluslararası hukuk ve suç ortaklığı riski
Gazze'deki Soykırımı Önleme ve Cezalandırma Konusunda Üçüncü Devletlerin ve Şirketlerin Yükümlülükleri hakkında hukuki görüş yayınlayan Dr. Irene Pietropaoli, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) ara kararı ışığında devletlerin bir risk altında olduğunu belirtti. Pietropaoli, devletlerin İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarına yaptıkları "askeri veya diğer yardımların, Soykırım Sözleşmesi uyarınca soykırıma suç ortaklığı riski" taşıyabileceğini ifade etti.
Hukuki görüş, devam eden yakıt ihracatlarının, UAD'nin devletlerden soykırımı "önlemeyi ve cezalandırmayı" gerektiren ara kararına uyma yükümlülüklerini ihlal edip etmediği sorusunu gündeme getirdi.
Eylül 2025'te, BM Bağımsız Uluslararası Komisyonu da üye devletlere çağrıda bulunarak, "İsrail Devleti'ne veya üçüncü devletlere, soykırımın işlenmesini içeren veya içerebilecek askeri operasyonlarda kullanılabileceğinden şüphelenilen silah ve diğer ekipman veya maddelerin, buna jet yakıtının da dahil olduğu transferini durdurmalarını" talep etmişti.