Batı Şeria’da stratejik öneme sahip Yol 60 üzerinde kurulan "Or Meir" adlı kaçak yerleşim karakolu, İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikasının ve sivil yerleşimci şiddetinin yeni merkez üssü haline geldi. Reuters tarafından incelenen Telegram ve WhatsApp yazışmaları, bu küçük yerleşim birimlerinin tesadüfi değil, Filistinlileri topraklardan sürmek için planlı bir stratejiyle hareket ettiğini ortaya koyuyor.
Sistematik şiddet ve "güven krizi"
Or Meir yerleşimcileri, sosyal medya kanalları üzerinden yaptıkları paylaşımlarda bölgedeki Bedevi çobanları nasıl kovaladıklarını ve "stratejik" gördükleri toprakları nasıl ele geçirdiklerini kutluyor.
-
Saldırı raporları: Haziran ayında Musabah ailesinin evi ve ahırı Molotof kokteylleriyle yakıldı. Aile, yerleşimcilerin saldırısı sonucu topraklarını terk etmek zorunda kaldı.
-
Sayılarla şiddet: Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre 2025 yılı, Batı Şeria'da yerleşimci saldırıları açısından en kanlı yıllardan biri oldu. 750’den fazla Filistinli yaralanırken, 80 yeni kaçak karakol inşa edildi. Bu, 1991'den bu yana kaydedilen en yüksek rakam.
Hükümet desteği ve yasallaştırma süreci
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, bu yerleşimlerin amacının bir Filistin devletinin kurulmasını engellemek olduğunu açıkça ifade ediyor.
-
Resmi onay: 21 Aralık'ta İsrail kabinesi, 19 yeni yerleşim birimini (bazıları eski kaçak karakollar) onayladı.
-
Genişleme: Smotrich’in göreve geldiği 2022 sonundan bu yana 51.370 konut birimi onaylandı. Bu, BM'nin izleme çalışmalarına başladığı 2017'den bu yana görülen en hızlı genişleme.
Cezasızlık ve can kayıpları
İsrailli izleme grubu Yesh Din, 7 Ekim 2023’ten bu yana belgelenen yerleşimci şiddeti vakalarının sadece %2'sinin iddianame ile sonuçlandığını belirtiyor.
-
Ölümler: 7 Ekim 2023 ile 17 Ekim 2025 tarihleri arasında Batı Şeria'da 1000'den fazla Filistinli (çoğu güvenlik güçleri operasyonlarında, bir kısmı yerleşimci şiddetiyle) hayatını kaybetti. Aynı dönemde Filistinli saldırılarında 57 İsrailli yaşamını yitirdi.
Harita üzerinden alan hakimiyeti
Or Meir yerleşimcileri tarafından paylaşılan haritalar, "terk edilmiş Arap işgal bölgeleri" adı altında Filistinlilerin çıkarıldığı sekiz ayrı noktayı işaretliyor. Haritada mavi sınırlarla çizilen geniş alanın tamamen yerleşimcilerin kontrolüne geçtiği, Filistinlilerin artık kendi tapulu arazilerine dahi erişemediği bildiriliyor.
Uluslararası toplumun büyük bir kısmı bu yerleşimleri yasa dışı kabul ederken, İsrail hükümeti bu yapıları "ulusal güvenlik" ve "tarihi hak" çerçevesinde meşrulaştırmaya devam ediyor.




