İsrail Stratejik Araştırmalar Merkezi (ALMA), eski Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) lideri ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın (eski adıyla Ebu Muhammed el-Cevlani) son dönemdeki ılımlı söylemlerini ve Batı ile kurduğu temasları derinlemesine analiz eden çarpıcı bir rapor yayınladı.
Merkeze göre, Şara'nın sergilediği yeni "devlet adamı" imajı, aslında El Kaide'nin uzun vadeli hedeflerine ulaşmak için uyguladığı son yılların en başarılı psikolojik operasyonlarından biri.
Ilımlılık maskesi altında stratejik sabır
ALMA, Şara'nın Batı'ya yönelik diplomatik açılımlarını, El Kaide ideolojisinde yer alan "stratejik sabır" doktrininin güncel, diplomatik bir versiyonu olarak değerlendiriyor.
Raporda, Şara'nın katıldığı Doha Forumu'ndaki konuşmalarına dikkat çekilerek, liderin ne geçmiş eylemleriyle ilgili bir pişmanlık ifade ettiğini ne de ideolojik bir kopuş sergilediği belirtiliyor. Aksine, Şara'nın Batı'yı "terörün asıl faili" olarak işaret etmesi, merkeze göre, ideolojik çizgisinin değişmediğini kanıtlıyor.
ALMA, isim değişikliğini ve yeni imajı, ideolojik bir dönüşüm değil, markalaşmış cihadın yeniden ambalajlanması olarak yorumluyor.
"Şara'nın İsrail ve ABD ile kurduğu bağlar, kalıcı bir barışın göstergesi değil, yalnızca zaman kazanma hamlesidir. Asıl soru, Şara'nın değişip değişmediği değil, değişmiş gibi görünmeyi ne kadar sürdüreceğidir."
Geçici ittifak ve meşruiyet mühendisliği
Merkeze göre, Şara'nın bugünkü söylemi, El Kaide ideolojisinin diplomatik dile çevrilmiş hali. Diplomatik normalleşme çabaları, Cevlani'nin meşruiyet mühendisliğinin ilk aşaması. ALMA, Şara'nın yaptığı tüm anlaşmaları, El Kaide ideolojisindeki "kâfirle geçici ittifak" ilkesinden ibaret görüyor.
Raporda, "terörist değilim" çıkışının, cihadçı anlatıyı yeniden yazma girişimi olduğu vurgulanırken, Suriye'deki nispi istikrar görüntüsünün El Kaide'nin "aşamalı devrim laboratuvarı" olarak kullanıldığı iddia ediliyor. Batı temasları ise, liderin güç toplayana kadar oynadığı bir "stratejik bekleme oyunu" olarak nitelendiriliyor.
Sonuç olarak ALMA, Batı için barış anlamına gelen anlaşmaların, Şara için "güç biriktirme molası" işlevi gördüğünü öne sürdü. Cevlani bugün bir devlet adamı gibi konuşsa bile, yarın şartlar değiştiğinde eski stratejisine dönmeye hazır olduğu belirtilirken, Batı'nın "ılımlı lider" olarak gördüğü kişinin, aslında El Kaide'nin en başarılı uzun vadeli projesi olabileceği iddia edildi.
