İİT New York Grubu, yürüttükleri müzakerelerin ardından yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "İİT Grubu, kim tarafından ve nerede gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin, terörizmin her türlüsüne karşı ilkesel duruşunu ve kınamasını yinelemekte, herhangi bir ülke, ırk, din, kültür veya milleti terörle ilişkilendirme çabalarını kesin şekilde reddetmektedir." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, çözülmemiş Cammu Keşmir sorununun Güney Asya’da barış ve güvenliği etkileyen temel mesele olmaya devam ettiği vurgulanarak, Cammu Keşmir halkına, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarında açıkça tanınan kendi kaderini tayin hakkının halen verilmediği hatırlatıldı.
Açıklamada, Pakistan’ın uluslararası hukuk ve BM Şartı uyarınca anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözümüne olan bağlılığı ve sürekli olarak gösterdiği itidalin takdir edildiği belirtildi.
Pakistan’ın gerilimi tırmandırma peşinde olmadığı ve Cammu Keşmir halkının meşru beklentileri ile karşılıklı saygıya dayalı diplomatik angajmana açık tutumunun memnuniyetle karşılandığı kaydedilen açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in arabuluculuk teklifinin de takdirle karşılandığı aktarıldı.
Açıklamada, uluslararası toplum ile özellikle BMGK üyeleri, bölgede tansiyonun düşürülmesi için derhal ve güvenilir adımlar atmaya çağırıldı.
Hindistan'a bölgesel ve uluslararası barış ile güvenliği tehdit eden düşmanca söylem ve saldırgan eylemlerine derhal son vermesi çağrısında bulunulan açıklamada, "İİT New York Grubu, Hindistan’ın Pakistan'a yönelik asılsız suçlamalarının, halihazırda hassas olan bir bölgede gerilimi artırarak Güney Asya’daki güvenlik ortamını daha da kötüleştirmesinden derin endişe duyuyor." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, İİT'nin Pakistan hükümeti ve halkıyla sarsılmaz dayanışma içinde olduğu vurgulandı.
Pahalgam'daki terör saldırısı
Hindistan'ın idaresindeki Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde silahlı kişilerin 22 Nisan'da turistlere ateş açması sonucu 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.
Saldırıyı düzenleyenlerin "Pakistan'dan geldiği" suçlamasında bulunan Hindistan, "İndus Suları Anlaşması"nı askıya almış, Yeni Delhi'de görevli Pakistanlı müsteşarların bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini istemiş ve Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerinin askıya alındığını, daha önce verilen tüm vizelerin iptal edildiğini duyurmuştu.
Pakistan, suçlamaları reddederek Hindistan'ın İslamabad'daki diplomatik personel sayısına sınırlama getirmiş, "İndus Suları Anlaşması"nın dışına çıkılarak nehirlere yapılacak müdahaleleri "savaş nedeni" sayacağını ilan etmiş, Hindistan ile her türlü ticareti askıya almış ve hava sahasını kapatmıştı.