Hollanda'da faaliyet gösteren 432 avukatın, Hollanda Barolar Birliği Başkanı'na gönderdiği mektupta, "Çeşitli ülkelerde hukukun üstünlüğü ihlallerine karşı tavır alan Barolar Birliği'nin, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım karşısında sessiz kalması acı verici." denildi.
Mektupta, NOvA'nın 16 Nisan 2025'te ABD'deki hukuk devleti değerleri hakkında endişelerini dile getirdiği ve 2 Mart 2022'de de Rusya'nın Ukrayna işgalini sert bir şekilde kınadığı hatırlatılarak, "Meslek örgütümüzün dünyada yaşanan ağır hukuk devleti ilkesinin ihlallerine karşı tavır almasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak bu durum, NOvA'nın İsrail'in gerçekleştirdiği soykırım ve etnik temizlik karşısındaki sessizliğini daha da acı hale getiriyor." ifadelerini kullandı.
İsrail'in 19 aylık saldırıları sonucunda en az 50 bin kişinin şehit edildiği, bunların 15 binden fazlasının çocuk olduğu, 120 bine yakın kişinin yaralandığı ve evlerin yüzde 92'sinin ciddi şekilde hasar aldığı belirtilen mektupta, "Yüzlerce gazeteci, doktor ve insani yardım çalışanı öldürüldü ve 1,9 milyon sivil yerlerinden edildi." denildi.
Mektupta, 2 Mart 2025'ten bu yana Gazze'ye hiçbir yardımın ulaştırılmadığı vurgulanarak, "Yüzbinlerce sivil, kasıtlı olarak yaratılan abluka sonucu açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya" uyarısında bulunuldu.
Gazze'deki avukatların durumuna da değinilen mektupta, "Mahkemeler ve tarihi belgelerin bulunduğu arşivlerin ve Filistin Barosu'nun ofisi dahil tüm hukuki altyapı yok edildi. Avukatlık mesleğinin icra edilmesi fiilen imkansız hale geldi." diye yazıldı.
"Kaç Filistinli daha öldürülmeli?"
Mektupta, "Kaç Filistinli daha öldürülmeli ve İsrail kaç tane daha anlaşma yükümlülüğünü ihlal etmeli ki siz de İsrail işgali altındaki Filistin topraklarında göklere çıkan gelişmeler hakkında endişelerinizi dile getiresiniz?" sorusu yöneltildi.
Mektupta, Uluslararası Adalet Divanı'nın geçici tedbirleri, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve BM Özel Raportörü'nün soykırım tespitleri hatırlatılarak, "İsrail'in kendisini uluslararası hukuk, insancıl hukuk ve artık ahlaki düzenin dışına çıkardığı görüşü o kadar yaygın ki, hukuk devleti kurumları artık 'yorum yok' deme lüksüne sahip değil." denildi.
Avukatlar NOvA'dan ses çıkarmasını istiyor
Mektupta, NOvA'dan öncelikle Gazze'deki katliamlara ve insanlık dramına karşı ses çıkaran ve mektuba imza atan avukatlarla görüşme yapması ve endişeleri NOvA adına dile getirmesi istendi. İkinci olarak konunun Avrupa Barolar Birliği (CCBE) çerçevesinde gündeme alınarak Avrupa barolarının ortak tutum geliştirmesi talep edildi.
Mektupta ayrıca, 18 Mayıs 2025'te 100 binden fazla kişinin katıldığı ulusal protesto ve hükümetin son dönemde daha eleştirel tutum takınması da vurgulanarak, NOvA'nın da tavır almasının zamanının geldiğini ifade edildi.
Mektuba imza koyan avukatlardan İbrahim Yıldırım, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, şu şekilde konuştu:
"Birçok ülkenin barosu, bu süreçte baro olmanın asli sorumluluğunu yerine getirerek Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulunmuş, hukuki sürecin işlemesini sağlamıştır. NOvA gibi, hukukun beşiği olarak görülen bir ülkedeki meslek örgütünün, dünyada benzeri görülmemiş bu soykırıma karşı elindeki hukuki araçları kullanmaması, hem baroların kuruluş amacına hem de hukukun evrensel değerlerine terstir."
Yıldırım, "Bugün Gazze için konuşmayan bir baro, yarın başka bir hukuk ihlali karşısında da sessiz kalmaya mahkumdur. Avukatlık mesleği yalnızca bireysel savunma değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğünü ve insan onurunu koruma görevini taşır." ifadelerini kullanarak, NOvA'nın uluslararası ve evrensel hukuka bağlılığını göstermesi gerektiğini dile getirdi.
Hollanda'da 1952'de kurulan ve 18.513 avukatı temsil eden NOvA, bağımsız bir meslek örgütü olarak uluslararası alanda Uluslararası Barolar Birliği (IBA) ve Avrupa Barolar ve Hukuk Dernekleri Konseyi (CCBE) üyesi olarak etkin rol oynuyor.