Açıklamada, “Yeni bir nekbeye veya tehcire izin vermeyeceğiz. Halkımızın direnişle olan kenetlenmesi, düşmanın tüm planlarını başarısızlığa uğrattı.” denildi.
77 yıl önce yaşanan kitlesel zorunlu göçün yıl dönümünde yapılan açıklamada, işgalci İsrail’in son iki yılda Gazze’de işlediği “soykırım suçları”na rağmen, halkın iradesinin kırılamadığı ifade edildi. Hamas, bu direnişin halkın toprağına bağlılığını ve direnişle olan güçlü bağını yansıttığını belirtti.
“Filistin’in tamamı özgürleşene kadar direniş sürecek”
Açıklamada Hamas şu mesajlara yer verdi:
• İşgalin hiçbir meşruiyetinin bulunmadığı ve Filistin’in tamamı özgürleşene kadar mücadelenin süreceği vurgulandı.
• Tüm Filistinli grupların ortak bir mücadele stratejisinde birleşmesi çağrısı yapıldı.
• Gazze’de iki yılı aşkın süredir devam eden saldırıların, Batı desteğiyle sürdüğü belirtilerek, sessiz kalan tüm taraflar eleştirildi.
• Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın İslam dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğu ifade edilerek, İsrail’in bu bölgeler üzerindeki “egemenlik iddialarının” kabul edilemeyeceği bildirildi.
Mülteci sorunu ve esirlere destek vurgusu
Hamas, Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkının vazgeçilmez olduğunu belirterek, Birleşmiş Milletler’e ve UNRWA’ya (Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı) destek çağrısı yaptı. Ayrıca, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli esirlere yönelik hak ihlallerinin derhal durdurulması gerektiği belirtildi.
Arap ve İslam ülkelerine mesaj: Normalleşme uyarısı
Bildiride, bazı Arap ülkelerinin İsrail’le kurduğu ilişkiler eleştirildi ve bu sürecin “bölgesel güvenliği zayıflatacağı” uyarısı yapıldı. Hamas, İsrail’in İslam coğrafyasında meşru bir aktör olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.
Destek veren ülkelere teşekkür
Hamas, Lübnan, Yemen ve Irak’taki direniş gruplarına teşekkür ederek, dünya genelindeki halk hareketlerine ve Gazze’ye destek veren sivil toplum inisiyatiflerine desteğin artırılması çağrısında bulundu.
Açıklamanın sonunda şu ifadeler yer aldı:
“Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa, esirlerimize özgürlük ve halkımıza zafer diliyoruz. Allah’ın izniyle bu bir cihattır; ya zafer ya şehadet.”