İslam Dünyası

Gazze'de bebekler açlıktan ölümle yüz yüze: 6 kilo olması gerekirken 1.5 kilo

Gazze Şeridi'nde süregelen abluka ve temel ihtiyaçlara erişimin engellenmesi, bebeklerin yaşamını tehdit eden bir açlık krizine yol açtı.

Gazze Şeridi'nde devam eden abluka ve insani yardımların sistematik olarak engellenmesi, bölgeyi derin bir insani krize sürüklüyor. Bu trajedi, özellikle bebekler ve çocuklar üzerinde yıkıcı etkiler yaratıyor. Normalde 6 kilogram ağırlığında olması gereken bir bebek, şu anda yalnızca 1.5 kilogram ağırlığında. Bu durum, akut yetersiz beslenmenin ve sağlık hizmetlerine erişim eksikliğinin doğrudan bir sonucu.

Gazze'deki sağlık yetkilileri, abluka nedeniyle temel gıda maddeleri ve ilaçların bölgeye girişinin neredeyse tamamen durduğunu belirtiyor. Özellikle bebek maması ve çocuklar için gerekli tıbbi malzemelerin eksikliği, durumu daha da kötüleştiriyor. Doktorlar, bu koşulların yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel gelişimi de geri dönülemez şekilde etkilediğini ifade ediyor.

Bir sağlık çalışanı, "Bu sadece bir sağlık krizi değil; bu, gözlerimizin önünde gerçekleşen bir insani felaket. Çocuklar, tamamen önlenebilir nedenlerle hayatlarını kaybediyor. Açlık ve hastalık, en savunmasız olanları hedef alıyor." dedi.

Gazze'deki insani durum, uluslararası hukukun açıkça ihlal edildiği bir tabloyu gözler önüne seriyor. Abluka, yalnızca temel ihtiyaçlara erişimi engellemekle kalmıyor, aynı zamanda bölge halkını sistematik bir şekilde açlığa ve ölüme mahkûm ediyor.

İnsan hakları örgütleri, uluslararası toplumu Gazze üzerindeki ablukayı kaldırmak ve bölgeye acil insani yardım sağlamak için harekete geçmeye çağırıyor. Ancak şu ana kadar bu çağrılar büyük ölçüde yanıtsız kaldı.

Gazze'deki anneler ve babalar, çocuklarının açlıktan ölmesini izlemek zorunda kalıyor. Bir anne, "Oğlumun gözlerimin önünde eridiğini görmek, bir annenin yaşayabileceği en büyük acı. Onu kurtarmak için elimden hiçbir şey gelmiyor." diyerek yaşadığı çaresizliği dile getirdi.

Bu kriz, yalnızca Gazze halkını değil, insanlık vicdanını da derinden yaralıyor. Uluslararası toplumun harekete geçmemesi durumunda, bu insani felaketin daha da derinleşeceği öngörülüyor.

Orta Doğu Haber