Gazze Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki su örneklerinde yapılan incelemeler sonucu kirli su oranının yüzde 25'e çıktığı belirtildi.
Açıklamada, "Su kirliliği çok sayıda hastalığın yayılmasına neden oluyor. Gazze'deki ailelerin yüzde 90'ı su güvensizliğiyle karşı karşıya." ifadesi kullanıldı.
Yaz mevsiminin gelmesi ve sıcaklıkların artmasıyla başta içme suyu olmak üzere suya olan ihtiyacın arttığına vurgu yapıldı.
İsrail'in devam eden saldırıları nedeniyle zorla yerlerinden edilen Filistinlilerin, sığındıkları alanlarda su kaynaklarının yetersizliği sebebiyle "felaket koşullarla mücadele ettiğinin" altı çizildi.
Kanalizasyon atıklarının tutulduğu çukurların yer altı su depoları için ciddi risk oluşturduğu kaydedildi.
Gazze Şeridi'nde deniz suyu arıtma tesislerinin yüzde 90'ının tamamen hizmet dışı kaldığı vurgulandı.
Atık su arıtma tesislerinin de yüzde 80'inin faaliyet gösteremediği, dolayısıyla deniz suyundaki kirlilik oranının da arttığı ifade edildi.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi verilerine göre, İsrail saldırılarında Gazze Şeridi'nin yüzde 88'i yıkıldı, 719 su kuyusu hizmet dışı kaldı ve 655 kilometre uzunluğunda kanalizasyon hattı tahrip edildi.
Gazze'de insani kriz her geçen gün derinleşiyor
İşgalci İsrail, Hamas ile sağlanan ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşamasının sona ermesinin ardından 2 Mart'tan itibaren Gazze Şeridi'ne insani yardımların girişini durdurdu.
İşgalci İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze Şeridi'nde yaklaşık 2 milyon kişi yerinden edildi. Sivil altyapıyı ve hastaneleri de hedef alan İsrail, Gazze'de insani bir felakete neden oluyor.
Bölgeye su ve elektrik tedarikinin kesilmesi ve sınır kapılarının kapalı tutulması Gazze'deki Filistinlilerin yaşadığı zor şartları daha da derinleştiriyor.
İşgalci İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.