Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip ülkesi Endonezya, Gazze Şeridi'nde planlanan çok uluslu istikrar gücüne katkıda bulunmaya hazırlanıyor. Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin yaptığı açıklamada, ülkesinin bu potansiyel barışı koruma operasyonunda görev almak üzere 20 bine kadar askeri eğittiğini bildirdi.
Bakan Sjamsoeddin, askerlerin olası misyonuna ilişkin kesinleşmiş bir karar olmamasına rağmen, görev özelliklerinin büyük ölçüde sağlık ve inşaat faaliyetleri etrafında şekilleneceğini belirtti. Sjamsoeddin, "En fazla 20.000 asker hazırladık, ancak özellikler sağlık ve inşaat etrafında dönecek. Gazze barış eylemi konusunda yeni kararlar bekliyoruz" dedi.
ABD planları ve BM şartı
Endonezya, ABD'nin Gazze'de bir güvenlik gücü oluşturmak için Azerbaycan, Mısır ve Katar gibi ülkelerle görüştüğü planların bir parçası. Geçtiğimiz hafta Reuters, Washington'ın hazırladığı bir taslağın, bu güce Gazze'yi silahsızlandırmak, sınırları güvence altına almak ve sivilleri korumak için "gerekli tüm önlemleri alma" yetkisi vermeyi öngördüğünü bildirmişti.
Ancak Endonezya, askerlerin konuşlanma zamanı ve yetki alanları konusunda henüz bir karar alınmadığını, uluslararası bir varlık oluşturma sürecindeki belirsizliğin devam ettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Eylül ayında BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, bir Birleşmiş Milletler (BM) kararı olması halinde barışın sağlanmasına yardımcı olmak üzere Gazze'ye 20 bin veya daha fazla asker göndermeye hazır olduğunu açıklamıştı. Dışişleri Bakanı Sugiono da Endonezya'nın katılımı için bir BM Güvenlik Konseyi yetkisine ihtiyaç duyulacağını bu ay teyit etti.
Ürdün Kralı ile görüşmeler
Savunma Bakanı, Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto'nun, Cuma günü Endonezya'ya devlet ziyareti gerçekleştirecek olan Ürdün Kralı Abdullah ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze girişimini ele alacağını da sözlerine ekledi.
Geleneksel olarak iki devletli çözümü destekleyen ve İsrail ile diplomatik ilişkisi olmayan Endonezya, Gazze'deki şiddeti sıkça kınayan ve insani yardım gönderen bir ülke. Analistler, Prabowo'nun son dönemdeki dış politika duruşunun, bağımsız Filistin devletinin gerekliliğini vurgularken "İsrail'in güvenliğini ve emniyetini de garanti altına alma" ihtiyacına dikkat çekmesiyle hafifçe değiştiğini belirtiyor.
