Cezayir, Fransa ile olan çalkantılı ilişkilerinde tarihi bir adım attı. Ülke parlamentosu, Fransa'nın 1830-1962 yılları arasındaki sömürge yönetimini resmen "Suç" olarak tanımlayan yasa tasarısını oybirliğiyle kabul etti.
Oylama sonrası mecliste duygu dolu anlar yaşandı. Milletvekilleri, kararı ulusal bayrak renklerinde atkılar takarak, alkışlar ve sloganlar eşliğinde kutladı.
"Ulusal hafızamız silinemez"
Parlamento Başkanı İbrahim Boughali, oylamanın ardından yaptığı konuşmada kararın sembolik önemine dikkat çekti. Boughali, "Cezayir’in ulusal hafızası silinemez, bu karar tarihimize sahip çıktığımızın en güçlü kanıtıdır" ifadelerini kullandı.
Yasa neleri kapsıyor?
Kabul edilen metin, Fransa'nın 132 yıllık işgali sırasındaki eylemlerini "Sömürge Suçları" başlığı altında topluyor. Yasada öne çıkan suçlamalar şunlar:
-
Nükleer Denemeler: Sahra Çölü'nde yapılan ve etkileri hala süren atom bombası testleri.
-
Yargısız İnfazlar: Bağımsızlık savaşı ve öncesinde sivillere yönelik katliamlar.
-
İşkence: Sistematik işkence yöntemleri.
-
Kaynak Sömürüsü: Ülkenin doğal zenginliklerinin sistematik olarak yağmalanması.
Tazminat: "Devredilemez Hak"
Yasanın en kritik maddelerinden biri de tazminat talebi. Metinde, sömürge döneminde yaşanan maddi ve manevi kayıplar için tazminat talep etmenin, Cezayir halkının "pazarlık edilemez ve devredilemez bir hakkı" olduğu vurgulandı.
Paris sessizliğini koruyor
Cezayir'den yükselen bu güçlü sese Fransa cephesinden henüz resmi bir yanıt gelmedi. Uzmanlar, yasanın uluslararası mahkemelerde doğrudan bir bağlayıcılığı olmasa da, diplomatik arenada Fransa üzerinde büyük bir baskı oluşturacağını belirtiyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, daha önce sömürge dönemini "insanlığa karşı işlenmiş bir suç" olarak nitelendirse de, resmi bir devlet özrü dilemekten kaçınmıştı. Bu yeni yasa ile "özür ve tazminat" konusu, iki ülke ilişkilerinin en sıcak gündem maddesi haline geldi.


