Enes eş-Şerif, dün gece saatlerinde işgalci İsrail'in doğrudan kendisini hedef aldığı basın çadırında şehit oldu.
Hayatı ve eğitimi
Enes Şerif, 1996 yılında Gazze'nin kuzeyinde doğdu. Eğitimine UNRWA ve Filistin Eğitim Bakanlığı okullarında başladı. 2014 yılında Aksa Üniversitesi'nde radyo ve televizyon eğitimi aldı. Medya kariyerine, Kuzey Medya Ağı'nda gönüllü olarak başlayarak, daha sonra Al Jazeera'nın muhabiri olarak dikkat çekti.
Kariyeri ve cesareti
Enes, mesleği boyunca birçok kez yaralanmış ve tehditler almıştı. 23 Eylül 2018'de, Gazze'deki bir gösteriyi takip ederken karnından vurulmuştu. Tüm bu tehlikelere rağmen, her zaman cephe hattında yer aldı ve dünyaya gerçekleri aktarmaktan vazgeçmedi.
Şehit olmadan birkaç saat önce, Enes sosyal medya platformu X üzerinden bir mesaj paylaşarak, Gazze'de olası bir kapsamlı saldırıya karşı dünyayı uyardı. Olayları "soykırım" olarak nitelendirerek, Gazze'nin harabe haline geleceği konusunda uyarıda bulundu.
Ailesi
Enes, şehit olmadan önce yazdığı anlam dolu vesayetinde ailesini İslam ümmetine emanet etti. İki çocuk babası olan Enes, sevgili kızı Şam ve oğlu Salah için duygusal bir mesaj bıraktı.
Vesayetinde, "Size ailemi emanet ediyorum. Gözbebeğim, sevgili kızım Şam'ı emanet ediyorum, günler bana onu hayal ettiğim gibi büyürken görme şansı vermedi." ifadelerini kullandı. Oğluna yönelik olarak, "Sevgili oğlum Salah'ı size emanet ediyorum. Onun büyüyüp benim yükümü hafifletip görevimi tamamlayana kadar ona yardım ve destek olmak isterdim." dedi.
Enes, ayrıca annesine ve eşine de özel bir yer ayırdı. "Sevgili annemi size emanet ediyorum. Onun dualarının bereketiyle bugünkü konumuma ulaştım." diyerek annesine olan minnetini ifade etti. Eşine yönelik olarak ise, "Hayat arkadaşımı da size emanet ediyorum. Savaşın bizi ayırdığı, ama zeytin ağacı gibi sabırlı ve metanetli olan eşim, yokluğumda emaneti tüm gücü ve inancıyla taşıdı." şeklinde duygularını dile getirdi.
Enes Şerif'in vesayeti, ailesine olan derin bağlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu anlamlı mesaj, geride kalanların kalplerinde derin bir iz bıraktı.
Son anları
Enes, soykırım savaşının getirdiği tehlikeleri ve gazetecilerin sahadaki fedakarlıklarını sembolize eden bir anla, birkaç hafta önce ateşkesin ilanı sırasında kaskını kameralar önünde çıkarmıştı. Bu hareketi, meslektaşlarına olan saygısını ve gazetecilik mesleğinin zorluklarını vurgulayan bir jest olarak yorumlandı.
Cesaretiyle hatırlanacak
Enes Şerif'in hayatı, cesaret ve kararlılıkla doluydu. Gerçekleri aktarma konusundaki azmi, onu sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda bir simge haline getirdi. Şehadeti, Gazze'deki gazetecilerin karşılaştığı tehlikelerin ve soykırım savaşının acımasızlığının bir hatırlatıcısı olarak kalacak.