İşgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik şiddet olaylarının tırmanışı devam ederken, Salfit kenti yakınlarındaki bir cami İsrailli işgalcilerin hedefi oldu. Perşembe günü Kafr Haris ve Deir İstiya kasabaları arasında yer alan Hac Hamida Camii'ne sabah namazı için gelen bölge sakinleri, caminin kapısının kırıldığını ve içeriden alevlerin yükseldiğini görünce şok yaşadı.
Caminin imamı Ahmed Ahed Salman, yaptığı açıklamada, duman ve yoğun sıcaklık nedeniyle içeri girip yangını söndürmeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını belirtti. İmam Salman, derhal Deir İstiya Sivil Savunma ekiplerini aradığını ve ekiplerin yangını kontrol altına aldığını ifade etti. Kasaba sakini Mesalman, yerleşimcilerin sabah namazından (Fecr) önce caminin içine yanıcı maddeler döktüğünü söyledi.
Saldırıda caminin duvarlarının bir kısmı kömürleşip hasar görürken, pencereler kırıldı. Cami duvarlarının dış cephesine ise yerleşimciler tarafından ırkçı ve kışkırtıcı sloganlar spreyle boyandı. Mesalman, sloganların Hazreti Muhammed'e yönelik küfürler ile birlikte kışkırtıcı mesajlar içerdiğini aktardı. İsrail medyasına göre, duvarlara yazılanlar arasında "Muhammed bir domuzdur" ifadesi de bulunuyordu. İmam Salman ayrıca bazı sloganların intikam yeminleri ve sivillere yönelik tehditler içerdiğini de kaydetti.
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı, saldırıyı "iğrenç bir suç" olarak nitelendirdi ve ibadet yerlerine yönelik saldırıların Filistinlileri sindirmeyi amaçlayan sistematik bir İsrail politikası haline geldiğini belirtti. Bakanlık, caminin kundaklanmasının "İslami ve Hristiyan kutsal mekanlarına karşı İsrail kışkırtma makinesinin ulaştığı barbarlığın" bir kanıtı olduğunu vurguladı.
Duvarlara yazılan bazı grafitilerde ayrıca Batı Şeria'dan sorumlu Merkez Komutanlığı başkanı askeri general Abraham Ahron Bluth'un kınanması da yer aldı. Bluth, yerleşimci saldırılarındaki son artışı eleştirerek istikrarsızlığa yol açmasından endişe duyduğunu belirtmiş ve "Anarşist marjinal gençlerin masum insanlara ve güvenlik güçlerine karşı şiddet uyguladığı gerçeklik, tahammül edilemez ve son derece ciddi bir durumdur, sert bir şekilde ele alınması gerekir" açıklamasını yapmıştı.