Azerbaycan, Gazze'de ateşkes planının bir parçası olarak konuşlandırılması öngörülen "Uluslararası İstikrar Gücü"ne (ISF) katılım konusunda temkinli bir tutum sergiliyor. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in üst düzey danışmanı Hikmet Hacıyev, Nikkei'ye verdiği mülakatta sürecin zorluklarına dikkat çekti.
Yetki ve görev tanımı belirsizliği
Hacıyev, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin geçen ay onayladığı karar tasarısının; çatışma kuralları, eylem tarzı ve misyonun kapsamı gibi kritik konularda netlik sağlamadığını ifade etti. Bakü'nün en büyük endişelerinden birinin, askerlerin sahada hangi yasal çerçevede ve yetkiyle hareket edeceği olduğu belirtiliyor.
"Asker seferber etmek kolay değil"
Azerbaycan'ın 2023 yılına kadar Ermenistan ile çatışma halinde olduğunu hatırlatan Hacıyev, kamuoyunu yeni bir askeri konuşlandırma için ikna etmenin güçlüğüne değindi. Hacıyev, "Kendi güvenliğimizi yeni tesis etmişken, halkımızı daha fazla askerin seferber edilmesi konusunda ikna etmek zor olacaktır" dedi.
Bölgesel dengeler ve Türkiye faktörü
Haber kaynaklarına göre, soykırımcı İsrail'in Gazze'de Türk askerini istememesi; Azerbaycan, Pakistan ve Endonezya gibi ülkelerin de hevesini kıran temel unsurlar arasında yer alıyor. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOM) Doha'da düzenlediği zirveye Türkiye'nin davet edilmemesi, bölgedeki çözüm ortakları arasında bir "güven ve koordinasyon" sorunu yaratmış durumda.
Süreç Trump-Netanyahu görüşmesine kilitlendi
ABD'nin yeni yıl başında faaliyete geçirmeyi planladığı bu güç için henüz somut bir adım atılabilmiş değil. Ürdün ve BAE gibi bölge ülkeleri de benzer çekincelerle asker göndermeye sıcak bakmadıklarını açıklamıştı. Gözler, bu ay sonunda gerçekleşmesi beklenen Donald Trump ve Binyamin Netanyahu görüşmesine çevrilmiş durumda. Bu görüşmenin, misyonun geleceği ve katılımcı ülkelerin tavrı üzerinde belirleyici olması bekleniyor.



