Almanya, savunma kapasitesini artırma stratejisi kapsamında İsrail ile tarihinin en büyük silah ticaretlerinden birine imza attı. Federal hükümet, İsrail yapımı Arrow 3 füze savunma sistemlerinin tedariki için 3,1 milyar dolarlık dev bütçeyi onayladı. İki yıl önce imzalanan 3,5 milyar dolarlık anlaşmayla birleştiğinde, toplam hacmi 6,6 milyar doları aşan bu süreç, İsrail savunma sanayii tarihinin tek seferde gerçekleştirdiği en büyük ihracat kayda geçti.

Stratejik ortaklık mı, hukuki risk mi?

Bu devasa anlaşma, İsrail’in Gazze’deki saldırıları nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) "soykırım" suçlamasıyla yargılandığı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrailli liderler hakkında tutuklama kararı çıkardığı hassas bir dönemde gerçekleşti.

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, geçtiğimiz yaz aylarında Gazze’nin tamamen işgal edilmesi planlarına tepki olarak kısa süreli bir silah ambargosu sinyali vermiş olsa da, kasım ayında bu tutumdan geri adım atıldığı görülüyor. Uzmanlar, Berlin'in bir yandan uluslararası hukuka bağlılık mesajı verirken diğer yandan bu çapta askeri ortaklıklar kurmasını "çelişkili bir tutum" olarak değerlendiriyor.

"Staatsräson" ve yeniden silahlanma

Haber analizlerine göre, Almanya bu hamlesiyle iki temel motivasyonla hareket ediyor:

  • Tarihi sorumluluk (Staatsräson): Almanya, İsrail'in güvenliğini "devlet maslahatı" (Staatsräson) yani ulusal bir öncelik olarak tanımlıyor. Bu doktrin, Holokost sonrası gelişen tarihi sorumluluk bilinciyle İsrail'e koşulsuz desteği öngörüyor.

    Netanyahu: Türkiye’ye F-35 verilmesi yakın değil
    Netanyahu: Türkiye’ye F-35 verilmesi yakın değil
    İçeriği Görüntüle
  • Modernizasyon ve caydırıcılık: İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en kapsamlı silahlanma programını yürüten Merz hükümeti, 2025-2029 yılları arasında savunmaya 580 milyar dolar harcamayı planlıyor. Arrow 3 sistemleri, bu yeni "savaş makinesinin" hava savunma ayağındaki en kritik parçasını oluşturuyor.

Daily Ummah