Amerikan yetkililerin açıklamalarına dayandırılan bilgilere göre, ABD yönetimi, Gazze Şeridi'nde çatışmaların ardından güvenliği sağlamak üzere oluşturulması düşünülen uluslararası askeri güce Türkiye'nin katılımını sağlamak için diplomatik baskılarını sürdürüyor. Bu girişim, özellikle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Türkiye'nin bölgedeki herhangi bir güvenlik düzenlemesinde yer almasına karşı çıkan net tavrına rağmen ilerliyor.
İsrail Kanal 12'nin ABD'li yetkililere dayandırdığı Perşembe günkü haberine göre, uluslararası gücün teşkiline yönelik planlar henüz nihai aşamada değil. Ancak bu taslak planın önümüzdeki birkaç hafta içinde İsrail ve bazı Arap ülkelerine sunulması bekleniyor.
İsrail'den ABD planına "güvenlik kaygısı"
Haberde, İsrail'in ABD'nin bu planına yönelik büyük bir şüphe ve endişe taşıdığı belirtiliyor. İsrailli yetkililerin bu çekincelerinin temelinde, önerilen uluslararası gücün varlığının kendilerine Gazze içindeki güvenlik kontrolü üzerinde doğrudan bir yetki vermemesi yatıyor. Bu durum, İsrail'in bölgedeki kendi güvenlik çıkarlarını birinci öncelik olarak görmesiyle çelişiyor.
Özellikle İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planı çerçevesinde Türkiye'nin herhangi bir uluslararası güce veya güvenlik düzenlemesine katılmasına kesinlikle karşı çıktığını daha önce açıkça ifade etmiş olması, Ankara'nın dahil edilme çabalarının önündeki en büyük siyasi engeli teşkil ediyor.
Gazze'deki insani felaket gölgesinde güvenlik arayışı
Bu diplomatik çabalar, 7 Ekim 2023'ten bu yana ABD ve Avrupa desteğiyle İsrail'in Gazze Şeridi'nde yürüttüğü ve uluslararası kamuoyunda "soykırım" olarak nitelendirilen operasyonların gölgesinde yaşanıyor. Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) durdurma çağrılarına rağmen devam eden bu süreç, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 239 binden fazla Filistinlinin şehadetine ve yaralanmasına neden oldu.
Bölgede 11 binden fazla kayıp olduğu tahmin edilirken, yüz binlerce insanın yerinden edilmesi ve geniş çaplı bir açlık felaketinin yaşanması, Gazze'deki durumu felaket seviyesine taşımış durumda. Sektördeki şehirlerin ve bölgelerin büyük bir kısmı haritadan silinecek derecede yıkıma uğradı.
ABD'nin Türkiye'yi dahil etme ısrarının, bölgedeki Müslüman bir aktörün meşruiyetini ve güvenilirliğini artırma amacını taşıdığı ve böylece uluslararası gücün kabul edilebilirliğini yükseltmeyi hedeflediği düşünülüyor. Ancak İsrail'in bu konudaki net muhalefeti, planın uygulanabilirliğini ciddi şekilde tehlikeye atıyor.
 
             
             
            





 
            