Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 19 Mayıs’ta Lübnan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirerek, ülkedeki Filistinli direniş gruplarının silahsızlandırılması için kapsamlı bir plan açıklayacak. Abbas’ın bu adımı, Lübnan’daki mülteci kamplarında faaliyet gösteren grupların askeri varlığını sona erdirmeyi hedefliyor.
Filistinli ve Lübnanlı kaynaklardan alınan bilgilere göre, Abbas bu ziyarette Lübnan Cumhurbaşkanı ve üst düzey yetkililerle bir araya gelecek. Abbas, kendi liderliğindeki El Fetih hareketinin yanı sıra diğer Filistinli grupların da silahsızlandırılmasını talep edecek. Abbas’ın bu planı, İsrail tarafından memnuniyetle karşılanırken, Filistin toplumunda ciddi bir huzursuzluk yaratabilir.
Silahsızlandırma için askeri müdahale gündemde
Abbas’ın, Lübnan devletinin talimatlarına uymayan gruplara yönelik askeri müdahaleyi destekleyeceği belirtiliyor. Abbas’ın liderliğinde bir güvenlik komitesi oluşturulması ve silahsızlanma sürecinin denetlenmesi planlanıyor. Eğer gruplar, silahlarını teslim etmeyi reddederse, Lübnan güvenlik güçlerinin bu gruplara karşı operasyon düzenlemesi söz konusu olabilir.
Kaynaklar, Abbas’ın bu kararı Suudi Arabistan’ın talebi üzerine aldığını ve Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud’un bu konuda arabuluculuk yaptığını ifade ediyor.
Filistinli direnişin Lübnan’daki tarihi
Lübnan’daki Filistinli direniş gruplarının varlığı, 1948’de işgalci İsrail’in kurulmasının ardından başlayan zorunlu göçlere dayanıyor. Mülteci kamplarında yaşayan Filistinliler, yıllardır temel haklardan mahrum bırakılmış durumda. Meslek edinme ve mülk sahibi olma hakları ellerinden alınan birçok Filistinli, direniş gruplarına katılarak hem geçimlerini sağlıyor hem de siyasi temsiliyet arıyor.
1969 Kahire Anlaşması ile Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) Lübnan topraklarından İsrail’e karşı direniş hakkı tanınmıştı. Ancak bu anlaşma, 1980’lerde Lübnan parlamentosu tarafından iptal edildi. FKÖ’nün çekilmesinin ardından Filistinli mülteciler, 1982’deki Sabra ve Şatila katliamı gibi trajedilere maruz kaldı. İsrail destekli milislerin gerçekleştirdiği bu katliamda yüzlerce sivil hayatını kaybetti.
Bölgesel dengeler ve Abbas’ın tavrı
Abbas’ın bu hamlesi, Lübnan’daki siyasi dengeleri yeniden şekillendirme çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Özellikle Hizbullah’ın askeri gücünün İsrail saldırılarıyla zayıfladığı bir dönemde, Filistinli grupların silahsızlandırılması Lübnan’ın iç istikrarını sağlamayı hedefliyor.
Abbas, son dönemde Filistinli direniş gruplarına yönelik eleştirilerini artırdı. Gazze’de devam eden İsrail saldırılarına rağmen, özellikle Hamas’a yönelik sert açıklamalarda bulunarak, grubu İsrail’e saldırı bahanesi vermekle suçladı. Abbas, geçtiğimiz ay Hamas için “köpeklerin evlatları” ifadesini kullanarak, tüm esirleri serbest bırakmalarını ve teslim olmalarını savundu.